KIRŞEHİR in Adına Yakışmayan Haber

KIRŞEHİR KAMUOYUNA DUYURULUR

Bizlere Ulaşan Haberi Aynen Yayınlamak Zorundayız.

   3 Aralık 2010 Cuma günü, aralarında Kırşehir eski Belediye Başkanının da olduğu 25 kişinin “Gıda dağıtımında Yolsuzluk”  suçlamasıyla gözaltına alındığı haberi bir anda gündeme bomba gibi düştü.  Ulusal medyada Kırşehir adı hiçte hoş olmayan bir şekilde yer aldı. Zanlılar ertesi gün nöbetçi mahkeme tarafından serbest bırakıldı, akabinde de bir üst mahkemeden de nöbetçi mahkemenin serbest bırakma kararına onay geldi. Maalesef bu serbest bırakılma haberi ise de ulusal medyada aynı oranda ilgi görmedi.

  Bir şehir ve 25 ayrı insan bir anda ağır bir suçlamayla itham edilirken, onlara bu suçlamaları yapanlar neden ve hangi amaçla yapmışlardı ve eski Belediye Başkanı Halim Çakır, yeni Belediye Başkanı Yaşar Bahçeci  ile Belediye çalışanlarının bu olaylardaki rolleri ve işin aslı neydi?  

  Kırşehir’in şimdiki Belediye Başkanı Yaşar Bahçeci, 20 aydır bu görevi yapmasına rağmen Kırşehir halkı tarafından pek başarılı bulunmuyor. Bununla birlikte, Yaşar Bahçeci’nin halktan uzak bir anlayış ve yönetim sergilemesi sonucu her geçen gün kamuoyu desteğini yitiriyor. Bir iddiaya göre de, Kırşehir’in şimdiki Belediye Başkanı Yaşar Bahçeci, Kırşehir kamuoyundan her geçen gün yükselen eski Belediye Başkanı Halim Çakır’a olan özlem seslerini bastırabilmek için, Belediye Başkan Yardımcısı Yaşar Sulu’ya geçmiş dönemde yapılmış bazı ihale dosyalarından evrakların saklanması talimatlarını vermiş ve çağırdığı müfettişlere de eksik evraklarla ihale yapıldığı ihbarında bulunmuştu. Bu müfettiş raporlarına istinaden de savcılıktan dava açılmasını istemiş ve savcının talimatıyla da 25 kişi gözaltına alınmıştı. Ancak, gözaltına alınanlar arasında Yaşar Bahçeci’nin talimatlarını yerine getiren şimdiki bazı Belediye çalışanları da olunca işin rengi değişmiş ve tutuklanma riski ile karşılaşan bu çalışanlar gerçeği bir bir o gece nöbetçi Hâkime anlatmışlardı. İddialara göre amaç belliydi; yapılan bu iftirayla eski Belediye Başkanı Halim Çakır’ı kamuoyu nezdinde küçük düşürmek ve O’nu yüz kızartıcı bir suçtan mahkûm ettirmek. Böylece yeni Belediye yönetimi, eski Belediye yönetiminin popülaritesini kamuoyu önünde yok edecekti. İşin bir başka ilginç yanı ise; eski Belediye Başkanı Halim Çakır tarafından ihalelerde şeffaflığı sağlamak için (yasal zorunluluğu olmadığı halde) getirilen iç denetçi Murat Çimen’in o dönemde Belediye yönetimine hiçbir uyarıda bulunmazken, bu dönemde bir anda bütün sözde usulsüzlük dosyalarının incelenmesinde başrolde olması da iddiayı ortaya koyanlar tarafından dikkat çekilen bir diğer husus olarak gösteriliyor.

   Bütün bu iddialar bir yana,  olayların bir başka düşündürücü noktası da, bu suçlamaların yoğunlaştığı yerin ihtiyaç sahiplerine yapılan gıda dağıtımıyla ilgili olması. Düşünün, bir Belediye Başkanı yanına 24 çalışanını toplayacak ve bir organize suç şebekesi mantığıyla gıda dağıtımında yolsuzluk yapacak, hem de acemice.. Bir Belediye Başkanı yolsuzluk yapmak istese herhalde en son başvuracağı yöntem bu olsa gerek diye düşünüyoruz. Tabii, bu konuda son söz yüce yargı söyleyecek ama bir şehrin adının ve 25 kişinin aileleriyle bu şekilde rencide edilmesinin hiçte şık bir davranış olmadığını belirtmek istiyoruz.

Haber Kaynağı gizli tutulmaktadır.

Bizlerde bu iddalara konu olan kişilere soruyoruz Şahsi menfaatleriniz KIRŞEHİR den dahamı üstün Kırşehir adının Türkiye medyasında yer alması bu denli yakışıklı oluyor mu sizce ?

Yorumlar