29/07/2011
Okul kayıtlarının başladığı şu günlerde her sene tezgâhlanan “tavşana kaç
tazıya tut” mantığına acar Milli Eğitim Bakanımız Ömer Dinçer’de uymuştur. Her
yıl aynı oyun sergileyen Milli Eğitim Bakanlarımızın açıklamalarına vatandaşta
sazan gibi düşerek okul yönetimi ile münakaşalara sebebiyet vermektedir. Ancak
naçar çaresiz bir şekilde de bir umut dünyası diyerek Sayın Bakanın “Okul
kayıtlarında ve sene sonunda diploma parası adı altında kesinlikle vatandaştan
para alınmayacaktır” açıklamasına makamın verdiği ciddiyete inanarak umutlanan
vatandaşın hevesi okullardaki kayıt kabul kısmında son bulmaktadır. Kayıt kabul
kısmındaki okul idarecileri Okul aile Birliğini kalkan yaparak fahiş kayıt
ücreti istemekte ve para vermeyeni de okula kayıt yapmamakla tehdit
etmektedirler. Sayın Bakan ya açıklamasının arkasında durmak zorunda! Ya da
açılamadaki ifadelerin yanlış anlaşıldığını açıklamak zorundadır.
Türkiye’nin her yerindeki okullarda yaşanan sıkıntı ortaktır. Bize
ulaşan bilgi ise Ankara’nın Balgat semtinde bulunan Talatpaşa İlköğretim
Okulunda yapılan kayıtlarla ilgilidir. Çocuklarını kayıt yaptırmak için gelen
velilere İsminin Esra Filiz olan ve aynı zamanda Okul Müdür Yardımcısı olduğunu
söyleyen yetkili “400 TL kayıt parası yatırmadığınız takdirde kayıt yapmacağız”
diyerek velileri geri çevirmektedir. Sayın Bakan ise hafta içinde bir açıklama
yaparak. ''Gerek merkezi sistemle gerekse sınavsız öğrenci alan Bakanlığımıza
bağlı her tür ve düzeydeki resmi eğitim-öğretim kurumlarına öğrenci kayıt
kabullerinde ve diploma verilirken kesinlikle bağış talep edilmeyecek'' şeklinde
hem talimat vermiş hem de bununla da yetinmeyerek ''Öğrenci Kayıt ve
Kabullerinde ve Diploma Karşılığı Bağış Alınmaması'' konulu bir genelge
yayınlamıştır. Şimdi Esra Filiz ve onun gibilerine “bu ne perhiz bu ne lahana
turşusu” demek geldi içimden geliyor.
Bu kayıt yüzünden adres tutmasına rağmen sırf kayıt parası yaptıramayan
veliler ve öğrencilerin üzüntüleri içler acısıdır. Bir de akşam televizyonda
Bakanın açıklamasını vatandaş duyunca Sayın Bakanların ülkemizde hiç de
inandırıcı olmadıklarını ve yalancı pozisyona düştüklerini görüyorlar ve “biz
bunlara mı oy verdik” diye hayıflanıyorlar. Nereye kadar derseniz, yaşananları
çabuk unutan bir toplum olduğumuz için seçim dönemine kadar unutuyoruz.
Şimdi benim köşem aracılığı ile kayıtlarını para karşılığında
yaptırabilen veliler seslenmek istiyorum. Yatırdıkları paraların dekont’unu
Milli Eğitim Bakanı Sayın Dinçer’e iadeli taahhütlü olarak göndersinler. Bakanda
hemen genelgesine karşı çıkan yöneticiler hakkında savunma istesin. Tabi
isteyecek yüzleri varsa! Zira Bakanlık okullara istenen ödeneği çıkarmıyor ve
okulun yakacak, telefon ve tadilat giderleri ve hatta okulun güvenlik
görevlisinin maaşı bu toplanan kayıt paralarından ve alınan aidatlardan
karşılanıyor. Milli Eğitim Bakanları da sanki bunları bilmiyormuş gibi ''Gerek
merkezi sistemle gerekse sınavsız öğrenci alan Bakanlığımıza bağlı her tür ve
düzeydeki resmi eğitim-öğretim kurumlarına öğrenci kayıt kabullerinde ve diploma
verilirken kesinlikle bağış talep edilmeyecek'' diyerek milletle alay
edilmektedir. Ne diyelim toplum olarak her okul döneminin açılışında bu
kandırılmaya alıştırılmışız. Sayın Bakan şifre olarak “Kayıt parası kesinlikle
talep edilmeyecektir” açıklaması ile de okul yönetimi ve okul aile birliği
kolları sıvayıp kayıt ücreti almaya devam ediyorlar. Köşem aracılığı ile sizlere
sesleniyorum. Okul kayıt ücreti hakkında görüşlerini iletmek isteyenlere maltiparmak40@mynet.com adresine
ulaşmanız yeterlidir.
Bu okulların kayıt parası için velilerin çektiği işkence, Ankara’da
böylede Kırşehir’de farklımı elbette ki hayır! Ancak Kırşehir’in tek tesellisi
ise Üniversite giriş imtihanlarında hatırı sayılır bir başarıyı uzun yıllardır
sürdürmesidir. Bunda Kırşehir Milli Eğitim Müdürlüğü kadrosunun ahenkli
çalışması sonucunda başarı gelmektedir. Köşemiz aracılığı ile Murat Kaan
Erdal’ın Türkiye birincisi olması göğsümüzü kabartmıştır. Ankara ise nüfus
yoğunluğu göz önüne alınınca velilerin verdiği kayıt parasının karşılığının
alamadığı gözlemlenmektedir. Okulların her yıl açılışında beyanatlar vererek
velilerden “Kayıt kabul ve diploma için bağış adı altında herhangi bir ücret
alınmayacağını” açıklayan sayın Bakanlar okulların başarısızlığı karşısında sus
pus olmaktadır. Velilerden zorla alınan kayıt kabul ücreti ve yıl içinde alınan
aidatların karşılığında başarı sergilenememektedir. Okullara siyasi baskı ile
sık sık atanan yöneticilerin yetersizliği başarısızlığı getirmektedir.
Kırşehir’deki başarı ise öğretim kadrosunun uzun süreli görev yapması ve
yöneticilerin uyum içinde çalışması ile gerçekleşmektedir.
Her zaman ifade ettiğim gibi bana ulaşmanız bir e-mail ve telefon kadar
yakın olduğunu belirterek hoş ve esen kalın diyor, görüş ve önerilerinizi
aşağıda verdiğim e-mail ve telefon numarasına bekliyorum.