![]()
Mehmet ALTIPARMAK
maltiparmak40@mynet.com
Eşitlik ve adalet!
31/08/2011 Toplum olarak son yıllarda “Eşitlik ve Adalet”’in sözde olduğunu iddia ettiğimiz ve özünde hiç kapısına uğramadığımız bir kavram olarak yanı başımızda durmakta olduğunu görmekteyiz. Aynı Kuran-ı Kerim de anlatılan İslam’ın özünü işimize geldiği gibi yorumlamayı adet haline getirdiğimiz gibi! Ancak Kainatın yaratıcısı bizlere bunun temel ilkesini görmemiz için İslamiyet’in var oluşundan itibaren değişmeyen ve günümüzde herkesin riayet ettiği ve yaşadığı iki örnek deki “Eşitlik ve Adalet” bütün çıplaklığı görülmektedir. Bunlardan birincisi onbir ayın sultanı Ramazan ayında zengin, fakir, güçlü, güçsüz, kadın, erkek, amir, memur gibi ayrım yapılmaksızın sahur ve iftar vaktinde İslam’ın beş şartından biri olan oruç’a niyetleniyor ve orucu açıyoruz. Burada kimseye bir öncelik ve ayrıcalık tanınmamıştır. Cenabı Allah İslam’ın beş şartından biri olan orucu tutmanın tek şartının oruç tutacak kulun sağlıklı ve sıhhatli olması emredilmiştir. Diğer ikinci örnek ise Kuran-ı Kerim’de Enbiya Süresi 35. Ayette “ Kullu nefsin żâ-ikatu-lmevt” (eksiğim varsa Allah affetsin) Türkçe Meaili ise “Her canlı ölümü tadacaktır.” Yani her canlı eşit ve adaletli bir şekilde ölümü tadacaktır. Neye göre derseniz! Yaradan’ın emir ve hükümlerini uyguladığı duruma göre ölümü tadacaktır. Şimdi nerden çıktı Eşitlik ve Adalet diyenleriniz olabilir. Geçtiğimiz hafta Sky Türk ekranlarında Gürkan Hacır’ın sunduğu “Şimdiki Zaman” programında konuğu İhsan Eliaçık’ı dinlerken sohbette geçen konular bana bu hafta “Eşitlik ve Adaleti” konusunu işlememi gerektirdi. Anladım ki toplum olarak Saygıdan Sevgiden ve Maneviyattan uzaklaştırıldığımız sürece bizler “Eşitlik ve Adaleti” Yaradan’ın emrine göre değil işimize ve elde bulundurduğumuz güce güvenerek kullanmışız! Hal böyle olunca da iş çığırından çıkmış bugünlere gelmişiz! Son yıllarda bu süreç daha da hızlanmıştır. İslam da ki sadaka kültürü ile günümüzde ki sadaka kültürü bir mi acaba! İslam da alan elin veren eli ve veren elinde alan eli görmemesi bir prensiptir. Sebebi ise, alan elin veren eli görmemesi alan kişinin alırken gururunu incinmemesi, veren elin alan eli görmemesi ise veren kişinin bu işten böbürlenmemesidir. Ya günümüzde öylemi! Kurban Yolsuzluğu nedeni ile ivme kaybeden Deniz Feneri’nin yardım ulaştırdığı yerlerdeki görüntüleri X kanalında izleyenleriniz bir hafızasını yoklasın şöyle! İsminin gerçekten Ramazan olduğundan hep kuşkulandığım bir kişi yardım verdiği kişinin karşısında salya sümük ağlayarak sırf reyting uğruna vatandaşı rencide etmesi daha hala gözlerimin önünde gitmemektedir. Sky Türk kanalında İhsan Eliaçık’ın yardım toplayan derneklerin tüzükleri gereği toplanan paranın %15’nin kendilerinde kalmaktadır demesi beni hayretlere düşürdü! Zira Sayın Eliaçık’ın ifade ettiği rakamların trilyonları bulduğunu ve bu derneklerin başındaki kişilerin uzun yıllar bunu farklı emellerde kullandıklarını ifade ediyordu. Şimdi Zait Akmanın, Zekeriye Karaman ve diğer Deniz Feneri tutuklularının bulaştığı rantı düşüne biliyor musunuz? Onları anladık da ya onları kollamak için devam eden davaların hakim ve savcılarının değişmesine ne dersiniz? Bu rahatsızlık niye? İpin ucunun kime doğru gitme korkusu mu sardı acaba? Basına yansıdığı kadarı ile Deniz Feneri davası ile ilgili yeni bulgular bulmak için Kanal 7 aranacağı zaman üç değişik köstebek önceden gerekli haberler uçurularak delillerin karartılması sağlanmış ancak ilahi adalet bu olsa gerek ki! ATLAS PAZARLAMA YAYINCILIK ve YAPIMCILIK LİMİTED ŞT.’NİN bilgilerini silmeyi unutanların foyası meydana çıkmıştır. Şimdi bu bilgilere ulaşan Deniz Feneri Savcıları ödül olarak Nadi Türkaslan, Abdulvahap Yaren ve Mehmet Tamöz görevden el çektirilmişlerdir. Sebebi ise bir takım girişimler olmadığı takdirde Zait Akman’ın konuşarak durumun daha da vahim bir hale getireceğinin haberini göndermiş ve gerekli yerler “aman bize bulaşmasın” mantığı ile savcılar hiç bir gerekçe göstermeksizin görevden alınmışlardır. Şimdi bütün bunlardan sonra bu işi Allahın rızası için karşılıksız yaptığına ve toplanan yardımları “eşit ve adaletli” olarak gerçek ihtiyaç sahiplerine dağıttıklarına kim inanır! Ancak bunlara benim tabirimle “kendi aç iken şeyhini zengin olmasını isteyen” ahmaklar inanır! Ben ve benim gibi düşünenler ahmak olmadığı bir gerçek! Türk Milletinden toplanan yardımların şovunu sanatçılarla samba dansları ile reklam yapmanın bir alemi var mıydı? Muhalefet liderinin Somali’ye gitmesine sebep oldu diye Kızılay Başkanının istifası istenir mi? Bakın ülke öyle bir hale geldi ki Kızılay Başkanının istifası sırrı kadem oldu! Deniz Feneri Savcılarının görevden el çektirilmesi Anadolu Ajansı tarafından haber konusu dahi edilmemiştir. Medyanın toplumun bilmesi gereken her şeyi değil iktidarın söylemesi gerekenleri yazması da nasıl bir korku imparatorluğu yaratıldığının ispatıdır bence! Ama idrak eden ve anlamak isteyen kim? Bu vesileyle Yarın idrak edeceğimiz Ramazan Bayramının Tüm İslam alemine ve Ülkemize sağlık sıhhat huzur ve bizleri yönetenlere de gerçek anlamda Allah korkusu ile dürüst samimi ve “Eşit ve Adaletli” ülkemizi birlik ve beraberlik içinde yönetmelerini nasip etsin temennisi ile Bayramınızı Kutluyorum.. Her zaman ifade ettiğim gibi bana ulaşmanız bir e-mail ve telefon kadar yakın olduğunu belirterek hoş ve esen kalın diyor, görüş ve önerilerinizi aşağıda verdiğim e-mail ve telefon numarasına bekliyorum. |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
26. Ahilik Haftası kutlu olsun! - 23/09/2013 |
16. yılda unutulmamak! - 10/12/2012 |
Bir çınar daha gitti! - 25/11/2012 |
MAĞDUR OLDUĞUNDA YANINDA! HAKSIZ OLDUĞUNDA DA KARŞISINDA! - 31/07/2012 |
HEPİMİZİN HABER PORTALI “KIRŞEHİR A HABER” - 24/07/2012 |
Şirazeden şimdi mi çıktı? - 11/07/2012 |
İstenince oluyormuş! - 11/07/2012 |
Kapanan adliyeler! - 11/07/2012 |
Bebek katili nerde? - 11/07/2012 |
![]() |