![]()
Mehmet ALTIPARMAK
maltiparmak40@mynet.com
Nereye kadar!
27/09/2011
Siirt’in Eruh ilçesinde 15 Ağustos 1984 yılında ilk şehidimiz olan Süleyman Aydın ile başlayan kayıplarımıza en son yine Siirt’in Pervari ilçesinde 5 şehit 7 yaralı asker ile tam gaz devam ettiğini üzülerek kahrolarak izlemekteyiz.
2002 yılında durma noktasına gelen terör yapılan stratejik yanlışlar nedeni ile şiddetini artırmakta ve Anadolu’nun değişik illerin de ailelere ateş düşerek tam gaz devam etmektedir. 2010 yılında talimatla açılan “Kürt açılım dosyası” terörün tırmanmasını artırmış ve gelen her şehit haberinden sonra iktidar tarafından ise “Durmak yok yola devam” denilmekte ve buna nazire eder gibi PKK’da yaptığı eylemler ve şehit ettiği asker sayısının artması ile onlarda kendi çapında “durmak yok yola devam” diyor. Hatta son günlerde sadece askerlerimizi değil artık polislerimizi de şehit etmeye başlamışlar ve hızlarını alamayarak sivil vatandaşlarımızı da gözlerini kırpmadan katletmektedirler.
Toplum ise afyon yutmuş gibi yaşanan her şeyi kısa bir sürede unutur hale gelmiştir! Daha da kötüsü artık toplum her şeyi hoş görür hale gelmiştir! Ve en acısı ise olayların seyri bu hızda giderse yakın bir gelecekte şehit haberleri gazetelerin üçüncü sayfasına düşecek ve işte o zaman vakit çok geç olacaktır. Mevcut yönetim elinde bulundurduğu medya gücü ile topluma “cambaza bak” diyerek olayların kısa sürede unutulmasını sağlamayı başarmaktadır. Toplum olarak artık şehit haberlerinden çok “İFFETE” bu hafta ne olacak, “FATMA GÜLDE” olaylar nasıl gelişecek diye dizi vaktini iple çeker hale getirilmişiz.
Bir takım medya tarafından çokta gündemde tutulmayan “MİT-PKK” ses kasetinde yar alan ifadeler tüyler ürpertiyor. MİT Müsteşar yardımcısı “artık şehirleri bomba ile doldurdunuz bunlardan haberimiz” var diyor. PKK’da bunu doğrularcasına Ankara’nın merkezinde Kumrular sokakta bombaları patlatabiliyor. Üç vatandaşımızın şehit edilmesine ve 34 vatandaşımızın da yaralanmasına sebebiyet veriyor. Bombaların şehirlere getirildiğini bildiğini iddia eden MİT acaba patlatılmasını neden önleyemiyor? Bombayı patlattığı söylenen teröristin görüntüleri ve nerelere gittiği izleniyor ancak bombayı patlatırken sanki izlemeye son veriliyor?
Basına yansımayan bir diğer çarpıklıkta Kumrular sokaktaki patlamada yaralanan vatandaşlarımızın hastanede yaşadıkları! Patlamada yaralanan iki arkadaşım (isimleri bende saklı) olaydan sonra Ankara hastanesine götürülürler. Arkadaşımın birinin ayağı kırılmış ve vücudunun değişik yerlerinde yanıklar ve patlamanın şiddeti ile vücudunun değişik yerlerine giren parçalar var ve diğer arkadaşım ise kulak zarının patladığı ifade edilmiş. Ancak vahim olan hadise ise yaralıları hastanede ziyaret etmek için İçişleri Bakanı ve diğer Bakanların geleceği zaman hastaların farklı bir odalara taşınması ve Bakan gittikten sonra herkes yerine der gibi yaralılar tekrar önceki yattığı yerlere götürülmesi işine güler misiniz? ağlar mısınız? Takdir toplumumuza diyeceğiz ancak toplumun bundan haberi yok! Gerçi toplumun haberi olsa ne olur derseniz benin bunda da duyarlı olacaklarından şüpheliyim! Zira afyon yutmuş gibi görünen toplum her şeyi hoş görür hale gelmiştir.
Sayın Başbakan ülkemizde toz duman bir durum var iken önce “Arap Bahar”ını sağlamış ve devamında “BM” yapılan toplantıda cama bakarak! İzlenimlerini ve sıkıntıları anlatırken dinleyicilerin arasında Ortadoğu ülkelerinden bir tekinin bile olmadığı görülmüştür. Hatta Filistin Lideri Mahmut Abbas’ın olmaması daha da çok dikkat çekmiştir. Buna rağmen Sayın Başbakan kendini dinlemeyen Filistin Lideri Mahmut Abbas’ı dinlemek için BM binasına farklı bir kapıdan girmek isterken korumaları ile BM güvenlik elemanları arasında kısa bir süre arbede bile yaşanmıştır. Bağımsızlığını yürekten istediğimiz Filistin halkının Liderinin Sayın Başbakanı dinlememesini kim izah edebilir. Gazze’ye yardım götürürken canlarını kaybeden 9 vatandaşımız bunlar için mi canlarını verdiler.
Yazı başlığında belirttiğim gibi bizleri yönettiğini iddia edenlere “Nereye Kadar” diyoruz! “Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olacaklar” benden söylemesi ve en önemlisi de toplumun artık uyanması gerekir.
Her zaman ifade ettiğim gibi bana ulaşmanız bir e-mail ve telefon kadar yakın olduğunu belirterek hoş ve esen kalın diyor, görüş ve önerilerinizi aşağıda verdiğim e-mail ve telefon numarasına bekliyorum. GSM Telefonum: 0 542 610 40 40 ( Kırşehir Kırşehir )
|
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
26. Ahilik Haftası kutlu olsun! - 23/09/2013 |
16. yılda unutulmamak! - 10/12/2012 |
Bir çınar daha gitti! - 25/11/2012 |
MAĞDUR OLDUĞUNDA YANINDA! HAKSIZ OLDUĞUNDA DA KARŞISINDA! - 31/07/2012 |
HEPİMİZİN HABER PORTALI “KIRŞEHİR A HABER” - 24/07/2012 |
Kapanan adliyeler! - 11/07/2012 |
Şirazeden şimdi mi çıktı? - 11/07/2012 |
İstenince oluyormuş! - 11/07/2012 |
Bebek katili nerde? - 11/07/2012 |
![]() |