![]()
Mehmet ALTIPARMAK
maltiparmak40@mynet.com
Çelişkiler ülkesi olduk!
14/11/2011 Son yıllarda İktidarın güç bende himen diyerek ve de %49.9 aldığı oyada güvenerek sanki halkın direnç noktasını bulmak için olmadık işler yapmaya başlamış ve bunda da bence başarılı olmuştur. Yapılan zamlara Maliye Bakanı güncelleme diyerek milletle alay edercesine açıklamalarda bulunuyor millette tık yok! 1 Ekim itibari ile 6100 Sayılı Kanunun 120 Maddesine istinaden “Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avans Tarifesi” ile bundan sonra kolay kolay kimse sorununu çözümlemek için mahkeme yolu zor görünüyor. Vatandaş mahkemeye gitmek için önce cebinde parası olmak zorunda! Ancak vatandaş ya başına geleceklerden habersiz! Ya da afyon yutmuş gibi her şey kabulümdür dercesine hoş görü sınırı son yıllarda artmış vaziyettedir.
Son üç aydır elektrik faturalarına fatura bedelinin %12 si oranında bir yük gelmiştir. Sebebi ise daha çok Güneydoğu Anadolu yöresinde ve diğer bölgelerde ki vatandaşlarımızın kaçak olarak kullandıkları elektriğin bedeli “Kaçak Kullanım Bedeli” kalemi ile faturalarımıza yansımıştır. Her ne hikmetse kimsede tık yok! Geçtiğimiz hafta Tüketici Örgütleri Federasyonu olarak TBMM Dilekçe Komisyonuna verdiğimiz tepki dilekçeleri nedeni ile görüşlerimizi almak üzere aldığımız davet nedeni ile katıldığımız toplantıda duyduklarımız bilgiler karşısında şok olduk! Şöyle ki bizler bu Kaçak Kullanım Bedelini 2003 yılından itibaren ödüyormuşuz da haberimiz yokmuş! EPDK temsilcileri “Elektriğin üretiminden aboneye gidene kadar iki tip kayıp olduğunu ve bunun teknik Kayıp ve Kaçak Kullanım” olarak ayrılması gerektiğini ifade etmişlerdir. Teknik kayıp dünya ortalaması % 7-8 olduğunu ve ülkemizdeki bu kayıp oranının da % 8 olduğu tespit edilmiştir. Ülkemizde ki teknik kayıp %8 iken Kaçak Kullanım ise % 9 olarak tespit edilmiştir. İktidar toplam %17 kayıp elektriğin % 2’sini Elektrik satıcılarına yansıtılmakta ve %15’i de tüm yurttaki elektrik abonelerine pay edilmektedir. Cebren vatandaştan toplanan “Kaçak Kullanım Bedeli” kul hakkı değil de nedir! Cübbeli Ahmet Hoca bu Kul hakkı yenmesine sebep olanların büyük günah işlediğini ifade etmişti! Şimdi buna müsaade eden Enerji Bakanı ve Başbakan bu hakkı nasıl ödeyecek anlayan beri gelsin!
Geçtiğimiz hafta bir Kurban Bayramını daha idrak ettik. Bayramın İslam aleminde ve ülkemizde hayırlara vesile olmasını temenni ediyoruz! Bu arada üzerimize vacip olan kurbanlarımızı keserek öncelikle dini vecibemizi yerine getirmenin mutluluğunu yaşadık! Ancak son yıllarda bir yerlerden gelen talimat ile ülkemizde ki ihtiyaç sahipleri dururken kurban bedellerinin daha ucuz olduğu yerlere gönderilmektedir. Köşem aracılığı ile ülke dışında kesilen her kurbana temelden karşıyım. Birinci sebebi ülkemizde hayat şartlarından ve maneviyatın azalmasından dolayı kurban kesmeyenin kurban kesenden daha fazla olmasıdır. İkinci ve bence en önemli sebebi ise bankaya yatırılın para ile okyanuslar ötesinde kesilecek umudu ile gönderilen kurbanların layıkı ile kesilse dahi bu durum ülkemizde ki kurban kesme kültürünü zaman içerisinde unutturacak gibi bir tehlike söz konusudur. Bankaya yatırılarak kesilecek her kurban ülkemizde kesilecek kurban sayısını gün geçtikçe azaltacaktır. Kimse konuya bu açıdan bakmamakta ve gelecek nesillere kötü bir miras bırakmaktadır.
Haftaya çok önemli bir gündem olmadığı takdirde bankaların vatandaşları nasıl sömürdüğünü ve buna iktidarın nasıl göz yumduğunu açıklayacağım. Bankaların Konut Kredisinde tüketicileri “Japon Yen’i” tuzağına nasıl düşürdüklerini açıklayacağım. Bankalar tüketicilerin Kredi Kartlarını iptal etmemek için ne zorluklar çıkardıklarını anlatacağım. Bankalar kurye ile gönderdikleri ve tüketiciye ulaşmayan kredi kartına önce bonus verip sonrada iptal edildiği takdirde verilen bonusu borç kaydedeceğini belirterek tüketiciyi tehdit eden bankalar nalıncı keseri gibi hep kazançlı hale gelerek ülkede sürekli kar eden bir sektör haline gelmesini kaleme alacağım.
Yazılarıma ilham olması düşüncesi ile bana görüş ve önerilerinizi ulaştırmanız için 0 542 610 40 40 ve maltiparmak40@mynet.com bilgilerim yeterlidir sanırım.
Her zaman olduğu gibi yazıma son verirken, hoş ve esen kalın diyerek mutlu, sağlıklı ve huzurlu bir hafta geçirmenizi temenni ediyorum. |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
26. Ahilik Haftası kutlu olsun! - 23/09/2013 |
16. yılda unutulmamak! - 10/12/2012 |
Bir çınar daha gitti! - 25/11/2012 |
MAĞDUR OLDUĞUNDA YANINDA! HAKSIZ OLDUĞUNDA DA KARŞISINDA! - 31/07/2012 |
HEPİMİZİN HABER PORTALI “KIRŞEHİR A HABER” - 24/07/2012 |
Şirazeden şimdi mi çıktı? - 11/07/2012 |
İstenince oluyormuş! - 11/07/2012 |
Kapanan adliyeler! - 11/07/2012 |
Bebek katili nerde? - 11/07/2012 |
![]() |