![]()
Mehmet ALTIPARMAK
maltiparmak40@mynet.com
Gaza gelmeyelim!
22/11/2011 Geçen hafta ki yazımda çelişkiler ülkesi olduğumuzu anlatmış ve bunları destekleyen değişik örnekler vermiştim. Bu çelişkiler gün geçtikçe artmakta ve vatandaşını koruyup kollaması gereken Devlet’in “tavşana kaç tazıya tut” misali tavır takınarak Tüketicinin Evrensel haklarını gasp etmeye devam ettiğini görmekteyiz. Şöyle ki 2009 yılında İstanbul ve Nevşehir’de İlçe Tüketici Hakem Heyetleri Ürdünlülere satılan Türktelekom’un telefon faturalarına yansıttığı sabit ücret adı altında alınan ücretlerin haksız alındığı konusunda karar alınmış ve alınan ücretlerin iade edilmesi konusunda da karar almışlardı. Bu karar güvenerek Tüketici Mahkemelerine dava açan tüketiciler hem davayı kaybettiler hem de mahkeme ücreti ve karşı tarafın Avukat masrafını ödemek zorunda kalmışlardı! Bu arada 2009 yılında 11 TL sabit ücret verirken şimdi 20 TL sabit ücret vermeye de devam ediyoruz. Sebebi ise özelleştirme kapsamında Türktelekom satılırken sabit ücret alınacağına dair satış sözleşmesinde maddenin bulunması! Bu maddeyi sözleşmeye koyan elbette ki Ürdünlüler değil! Bu maddeyi Anayasada da yer alan vatandaşı koruması gereken Devletin yetkili kişileri koyarak vatandaşı mağdur etmeyi ilke edinmiştir.
Şimdi de elektrik faturalarına fatura bedelinin %12’si Kaçak Kullanım Bedeli olarak yansımaya başladı. Bunla ilgili geçtiğimiz hafta TBMM Dilekçe Komisyonunda toplantıya katılmam nedeni ile detay bilgileri öğrenme şansım oldu ve hafta içinde basına yansıyan Kahramanmaraş’ta İlçe Tüketici Hakem Heyeti’nin emekli bir öğretmenin şikayeti ile KKB’nin geri iadesi kararı çıkmıştır. Öncelikle Hakem Heyetleri tüketici lehine kararları alırken işin aslını araştırmadıkları ortaya çıkıyor. Nedeni ise EPDK enerji satışı konusunda şartları belirlerken Enerji Şirketlerinin ülke genelinde kaçak Kullanım Bedelinin tüketiciye yansımasını sağlamışlardır. Şimdi Tüketici Hakem Heyetlerinin almış olduğu karara güvenerek Tüketici Mahkemesine dava açacak tüketici “Dimyata pirince giderken, Evdeki bulgurdan olacağının” farkında olamamaktadır. Söz konusu KKB faturaya yeni yansımasına rağmen bu bedel 2003 tarihinden itibaren EBDK’nın düzenlemesi ile vatandaşın haberi olmaksızın tüketicilerden zaten alınmaktaymış! EBDK yetkilileri şimdi Kaçak Kullanım Bedelinin faturaya yazılıp aldırılmasından çok pişmanlar! Yetkililer “Biz 2003 den beri KKB’nin alınmasını zaten düzenlemiştik ve alınıyordu Elektrik Şirketlerine devredilince faturada ayrı kalem olarak gösterilmesini istedik ancak şimdi pişmanız” demişlerdir.
Hal böyle olunca Tüketici Hakem Heyetinin aldığı karara güvenip tüketici mücadeleye devam derse işte o zaman yanmış demektir. Zira fatura bedelinin %12’sini kurtarayım derken Tüketici Mahkemesinde davayı kaybedip en az 1000 TL dava ve avukat masrafını karşılamak durumunda kalabilir.
Tüketici telefon ve elektrik faturalarındaki sahipsizliği gibi bankalarla da konut kredisinde, tüketici kredisinde, taşıt kredisinde ve kredi kartlarında büyük sıkıntılar yaşamaktadır. İktidar ise kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez deyip son günlerde bedelli işle yatıp bedelli ile kalkmaktadırlar. Hedef ise günü kurtarıp yarınları karartmaktır. Şimdi birde “Vicdani Retçilik” çıkardılar sanki millette “Vicdan” bırakmışlar gibi birde bu çıktı başımıza! Bakalım daha ne kavramlar çıkaracaklar! Ancak milletimiz şunu çok iyi bilmelidir. Duydukları her şeye kanıp gaza gelip hak aramak için dava açmasınlar. Gerçi 1 Ekim 2011 itibari ile haklı olman bir şeyi değiştirmiyor. Paran varsa dava açabiliyorsun paran yoksa dava açma hakkında yok! Gerçi dava açınca da haklı da olsan davayı kazanacağın şüpheli!
Tüketici Örgütleri Federasyon yetkilisi olarak benim tüketicilere acizane önerim konuyu Tüketici STK’larından ayrıntılı bilgi alarak hareket etmelidir. Dedik ya “Dimyata Pirince giderken Evdeki Bulgurdan olmak” var işin içinde!!!
Bu arada eski mesai arkadaşımız ve aynı zamanda mesai arkadaşım Figen Demirel’in babası Fikret Karabulut ve hemşerim Ali Deniz – Murat Deniz’in kardeşi Ahmet Deniz hafta sonu vefat etmesi bizleri üzmüştür. Fikret Karabulut ve Ahmet Deniz’e Cenabı Allahtan rahmet Karabulut ve Deniz ailelerine başsağlığı ve sabırlar niyaz ediyorum.
Yazılarıma ilham olması düşüncesi ile bana görüş ve önerilerinizi ulaştırmanız için 0 542 610 40 40 ve maltiparmak40@mynet.com bilgilerim yeterlidir sanırım.
Her zaman olduğu gibi yazıma son verirken, hoş ve esen kalın diyerek mutlu, sağlıklı ve huzurlu bir hafta geçirmenizi temenni ediyorum. |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
26. Ahilik Haftası kutlu olsun! - 23/09/2013 |
16. yılda unutulmamak! - 10/12/2012 |
Bir çınar daha gitti! - 25/11/2012 |
MAĞDUR OLDUĞUNDA YANINDA! HAKSIZ OLDUĞUNDA DA KARŞISINDA! - 31/07/2012 |
HEPİMİZİN HABER PORTALI “KIRŞEHİR A HABER” - 24/07/2012 |
Kapanan adliyeler! - 11/07/2012 |
Şirazeden şimdi mi çıktı? - 11/07/2012 |
İstenince oluyormuş! - 11/07/2012 |
Bebek katili nerde? - 11/07/2012 |
![]() |