Dünyanın ilk ve en eski alaturka ordu bandosu olarak bilinen Mehter Takımına özgü bir stil olan 'iki ileri, bir geri' son yıllarda siyasetimize de bulaşmış gibi görülmektedir. Nasıl mı derseniz gazete arşivlerine bakarak bunu analize etmek çok kolay olacaktır.

 Ancak vatandaş ister çaresizliklerinden olsun isterse tembellikten olsun siyasetçilerin sözlerini analiz edemez olmuşlardır. Hal böyle olunca da siyasiler iskele alabanda dercesine bugün beyaz dediğine ertesi gün kara diyerek günü kurtarmanın derdine düşüyorlar. Son günlerde bir bedellidir gidiyor! PKK terör örgütü ile mücadele eden kahraman askerlerin saflarına katılmaya cesaret edemeyenlerin bedelini hükümet belirledi ve 30 yaş 30.000 TL olarak ilan etti! Ancak 12 Haziran tarihinde yapılan seçim öncesi hissettirilen 30 yaş ve 30.000 TL. değildi! Tabi ki beklenen yaş ve bedel bu olsa idi AKP %49.9’u biraz zor alırdı!

AKP iktidarı 2002 yılından günümüze iki ileri bir geri siyaset yaparak çalkantılı bir süreci topluma yaşatmaya devam ediyor. Bedelli konusunda gerek Sayın Başbakanın gerekse Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın yazılı basında çıkan haberler bir incelense yazı başlığımızın ne kadar doğru olduğu görülecektir.

Sayın Başbakan bakın bedelli için ne diyor! "Çünkü burada bir ikilem doğabilir. Terörle mücadelenin olduğu bir dönemde parası olanın askerlik yapmadığı, parası olmayanın askerlik yaptığı gibi şehit aileleri üzerinde olumsuz bir izlenim bırakabilir düşüncesi, bizim bu noktadaki görüşmemizin olumsuz cevaplandırılmasını gerektirdi". İşte Sayın Başbakan bu açıklamadan bir süre sonra sanki ülkede terör bitmiş ve zengin fakir ayrımı kalmamış gibi 30 yaş ve 30.000 TL. karşılığında bedelli askerlik açıklamıştır. Hatta daha önceki bedelli askerlik yapanlar 21 gün kışlaya giderken 30.000 TL. Ödeyenleri kışladan içeri dahi alınmayacağı açıklandı! 30.000 TL’lik bedeli askerlik yapanlar acaba askerlik anısı olarak ne anlatacaklar bilinmez!

Sayın Başbakana nispet yaparcasına 4 Kasımda Sayın Bülent Arınç, 'Türkiye'nin terörle boğuştuğu bir zamanda, her gün tabutların içinde şehitlerin geldiği bir zamanda, 'efendim bedelli olsun' dediğiniz zaman, bunu anlayışla karşılamayacak, buna karşı çıkacak, 10 binlerce insan da var' diyen! Sayın Arınç bu demecinden 15 gün sonra ise  "Tasarının açıklanması sanıyorum ki bu hafta başından itibaren mümkün olacak ve biz bir an önce yıllardır konuşulan bedelli askerlik konusunu bitirmiş olacağız" derken yazı başlığımızın ne kadar doğru olduğunu göstermiştir.

İki adım ileri bir adım geriye bir Nasreddin Hoca fıkrası ile bu haftalık köşemize noktayı koyacağız! Hoca heybesini kaybedince köpürmüş ve etrafına fırça üzerine fırça atarken “hele bir hebeyi bulmayın ben yapacağımız bilirim” diye önüne geleni azarlamaktaymış! Herkes deli divane bir şekilde köşe bucak heybeyi aramışlar ve bulup Hocaya vermişler. Ancak merakta etmişler heybe bulunmasa idi Hoca ne yapacaktı! Biri Hocaya “Hocam heybe bulunmasaydı ne yapacaktın” Hoca gayet sakin bir şekilde “yenisini alacaktım” demiş! Kıssadan hisse olan bu hikaye bana AKP İktidarının hışımla muhalefete ve komşu ülkelere yapılan açıklamaların sonunda kamuoyunun gündeminden düşünce nasıl geri dönüş yaptığını geçmiş gazete kupürlerini incelersek ne kadar haklı olduğumu göreceksiniz!

Son bir notta İktidar gündem değiştirmek ve bazı konuları sindire sindire kamuoyuna kabul ettirmek için yeni gündemler yaratmaktadır. Açılım saçılım derken Dersim olaylarını gündeme taşıyarak “Cambaza Bak” demeyi sürdürmekte ve Millette Cambaza bakmaya devam etmektedir.

Yazılarıma ilham olması düşüncesi ile bana görüş ve önerilerinizi ulaştırmanız için 0 542 610 40 40 ve maltiparmak40@mynet.com bilgilerim yeterlidir sanırım.

Her zaman olduğu gibi yazıma son verirken, hoş ve esen kalın diyerek mutlu, sağlıklı ve huzurlu bir hafta geçirmenizi temenni ediyorum.