Halk arasında bilinen bir deyim vardır. Postacı kapıyı bir kez çalar! Ankara’ya da kar her kış bir kez yağarsa felaket, ikinci kez yağarsa rezalet, ancak üçüncü kez yağarsa tecrübeden olsa gerek zevkini çıkarmak gerekiyor!  

Ankaralı son üç yıldır her kar yağdığında Ankara Büyükşehir Belediyesinin ve İlçe Belediyelerinin yetersizliği ve beceriksizliği nedeni ile sefilleri oynamaktadır. Üstelik Başkan İ.Melih Gökçek’ten de fırça yiyerek! Şöyle ki geçtiğimiz yıl yolların karla kaplanmasına isyan eden Ankaralıya “Asfalt yalamayı” öneren Başkan bu senede “Kaldırımlarınızı temizleyin” talimatını vermiştir. Ankaralı bu fırça ve talimatlara müstahaktır. Zira üç dönem hakkında bir sürü olumsuz görüşler belirtilen İ.Melih Gökçek çekirge misali sıçramaya devam etmekte ve Ankaralıda her kış aynı eziyeti çekmektedir.

Ankaralı en pahalı suyu içmekte, Ankaralı her yıl kara kışa teslim olmakta, Ankaralı en pahalı toplu taşım aracına binmekte, Ankaralı her sabah akşam olmayan metro çalışmaları nedeni ile trafik sıkışıklığını yaşamakta, Ankaralı Eskişehir yolu üzerinde Gökkuşağı ve Demir kafes yığını ile çöpe giden paraları görmekte ve son olarak Keçiörenli ve yolu Keçiören’e düşen Ankaralıların söylentilere göre (yanlışsa Belediye yetkilileri maliyetini açıklasınlar) 13 trilyona mal edilen “Anadolu Medeniyetleri” kandırmacısıyla Kalaba istinat duvarına yapılan çalışmaları ile İ.Melih Gökçek’i 4 dönem seçtiğine göre kimsenin sızlanmaya hakkı yoktur bence!

Her kış ana arterlerde 24 saat kar nöbeti tutan Belediyenin kar araçları her ne hikmetse üç yıldır kar yağınca kaybolmakta ve dolayısı ile Ankaralı kara teslim olmaktadır. Ancak bu yıl üçüncü kez kar yağdığında Ankaralı çok da sıkıntı çekmedi! Zira üçüncü kez yağan kar belediye ekiplerine tecrübe kazandırmış ve kısa sürede müdahale etmişlerdir.

Bu arada hizmetlerinden dolayı eleştirdiğimiz İ.Melih Gökçek basına yaptığı açıklamaya göre “Yaz aylarında Esenboğa, Eskişehir, İstanbul, Samsun ve Konya yollarının şehir merkezlerine bağlanan yerlerinden merkeze kadar olan kısmına atılan asfaltın ( Modefiye edilmiş Bitümlü) asfalt olması nedeni ile yollarda araçların fren mesafesini kısaltmasından, kış aylarında karın araç geçtikçe tutmama özelliğinden ve yolun sürekli siyah görünümünde kalmasını sağlamaktadır” diye ifade eden Sayın İ.Melih Gökçek’in Ankaralılara yaptığı en hayırlı ve en yararlı hizmeti olmuştur. Bunu da takdir etmek gerekir!

Bu arada Hacı Bayram Camisi ve çevre düzenleme çalışmalarını da takdire değerdir. Bu hizmetleri yaparken de! Haksız kazanç elde etmeler var ise! Onlar zaten Cenab-ı Allahın “Mobesa” kamerasına zaten takılmıştır. Onun hesabını öbür dünyada vereceği gibi fısıltı halinde söylenen yakalandığı rahatsızlıklar nedeni ile bu dünyada herkese bir ibret vesikası olacaktır.

Körle yatan şaşı kalkar misali Keçiören Belediye Başkanı da hizmetleri sorgulanacak ve Keçiörenliyi rahat ettirecek bir tek hizmete imza atmadan gidecek olması da kendisi ve onu seçenler tarafından acı olsa gerek! Plaket vermekle hizmet yapılmayacağını ve Parklara ve Pazar yerlerine kamufle edilerek takılan “BAZ İSTASYONLARININ” zaman içinde Keçiören de yaşayanlara sağlık anlamında vereceği tahribatın vebali de Mustafa Ak’ta elbet sorulacaktır! 2009 Mart ayından beri çivi çakılmayan “Cumhuriyet Kulesi” inşaatının hesabının sorulması gerektiği gibi! Ben bu “Cumhuriyet Kulesi”’ni yine yazmıştım ancak bu konu hakkında soruşturma açması gereken merciler “ANAYURT GAZETESİ” okumuyorlar diye düşünüyorum. Ya değilse CHP’li ve MHP’li Belediyelere soruşturma açmak için  “kaşın altında gözün “var diyenler bunu ıskalamamaları gerekir! Biz duyurumuzu ilgili mercilere  tekrar duyuralım!!! Ne diyelim “ANLAYANA SİVRİSİNEK SAZ ANLAMAYANA BİZİM KAMAN DAVULU AZ”

 Yazılarıma ilham olması düşüncesi ile bana görüş ve önerilerinizi ulaştırmanız için 0 542 610 40 40 ve maltiparmak40@mynet.com bilgilerim yeterlidir sanırım.

Her zaman olduğu gibi yazıma son verirken, hoş ve esen kalın diyerek mutlu, sağlıklı ve huzurlu bir hafta geçirmenizi temenni ediyorum.