Merhaba sevgili Kırşehir’liler.Merhaba Kırşehir’e gönül verenler.

Gecenin bitmediği, sabahın olmadığı bir dünya düşünün, o dünyada yaşayan gönü güzel Kırşehir’liler var.

İşte damarlarımdaki kanın, yüzümdeki gülücüklerin, gözümdeki sevinç yaşlarının, özlenilen ve özlediğimiz, yaşarım yaşayacaksam özümü, mutlulukları paylaştığımız, İstiklal Marşımız gibi dinlemekten usanmadığımız AYDOST’larımızla,

Sen başkasın KIRŞEHİR…

Gecenin bitmediği, sabahın olmadığı hatta anıların silinmediği hafızalarımızdasın Kırşehir.Seni sensiz yaşamak zulüm olsa gerek ki!, hasretinle yanıp tutuşulmayan bir günümüz olmadı.Bakıyoruz bazen yabancılaşmıssın, bizemi küstün yoksa, kahırmı ettin çekip gittiniz diye, sanki sitemlerini duyar gibiyim ama biz seni unutmadık senle yaşıyoruz Kırşehir.

Kimliğimde seni taşıyom

Bizi sensiz bırakma Kırşehir

Özümde her zaman seni yaşıyom

Bizi ellere bırakma Kırşehir

Kapılmışım sevdana giderim

Gurbette olsamda seni anarım

Kanımda canımda seni yaşarım

Bizi dillere düşürme Kırşehir

Bazen öfke dolu bir bakışla yumruğumuzu sıkarız, duvarlara vururuz, nalet olsun der,kaderimize küseriz. Aklın bilimle buluştuğu, haklının hakkına razı geldiği, bazende iliminde sahipsiz, biliminde yoksun kaldığını düşünürken, garipler diyarı Kırşehir’e sesleniriz.

Sahipsiz kaldık sır olduk

Her sırra kadem bastık el olduk

İlimi irfanı biz öğrettik geride biz kaldık

Bizi gördüğümüzden geri koyma  Kırşehir

Kendi özümüzü yaşamak suçmu

Elimizden tutmak bu kadar güçmü

Bizim vekilimiz iş adamımız yokmu

Bizi haldan anlamazlara bırakma Kırşehir

Özümüze o kadar bağlanmışık ki, kopamıyoruz,  Allah kimseyi gördüğünden geri koymasın.Hasret dolu geçen günlerimizde, bayram sevinciyle buluştuğumuz Kırşehir ve Kırşehirlilerden ayrı kalmayalım.İnsanı sevelim Hacı Bektaş gibi,nasihat verelim Şeyh Edebali gibi, şiirler yazalım Yunus gibi, teraziyle tartalım Ahi Evran gibi,bazen Ali Efendi gibi erelim yardıma koşalım, bazen Bozlak olalım Neşet Ertaş gibi dillere düşelim, bazende Kızılırmak olalım gönüllere akalım.Örfümüze adetimize sahip çıkalım.

Türkülerimizi harcadılar çar çur ettiler

Çıplak ayaklı karı kız oynattılar

Beni kalbimden işte böyle vurdular

Bizi ozanlarımıza mahçup etme Kırşehir

Hani dost elinden gel olmazsa varılmaz

Kırşehir’li olan bana kalpten darılmaz

Bu vucut bu can senin için yorulmaz

Bizi nefessiz ve sensiz  bırakma Kırşehir

Bir garibim çabalar dururum bir başıma

Senin için vallahi bakmadım ekmek aşıma

Her gecem sabahım hizmet etmektir yoluna

Beni hizmetlerimle sana mahçup etme Kırşehir

Bizi sensiz  bizi Bozlaksız bırakma Kırşehir……

Kaş yapalım derken göz çıkaranlardan olmayalım sakın.Ettiğimiz hizmetlerle yarın bir gün yüzleşip mahçup olduğumuza dünyamız başımıza yıkılır.Bu yüzdendirki ne gördüğümüzden geri kalalım nede hizmetlerimizden taviz verelim.Adeletin, sevgi ve saygının olduğu bir toplumda  yaşayıp kendimizi hizmetlerimizle bütünleştirip, insanlığımıza sunduğumuz  faydalarla gurur duyalım.Geçmişimizdeki hatalarımız ve eksiklerimizle, geleceğimize attığımız adımlarla faydalı mesafeler alarak, ben buyum diyelim.Faydası olmayan zarar gelecek insandan ve ilimden uzak duralım.

Okul sıralarında okurken öğrendik büyükleri saymayı küçükleri sevmeyi.Hatta büyüklerin ellerinden öpmeyi.Ne güzel günlerdi değilmi, dünyaları versek gelirmi o günler tabiî ki gelmez.Dünü dünde bırakırken, bugünü  yaşayıp giderken, yarına KIRŞEHİR gözüyle bakın.

Cacabey olun uzayı inceleyin, Aşıkpaşa olun Garipnameler yazın, Ahi Evran olun hak ile haklıyı öğretin,Aşık Said olun ağıtlar yakın haykırışları dinleyin, dinledikçe dinlenin,dinlendikçe AYDOST DEYİNCE YERİ GÖĞÜ İNLETİN… 

Yaşıyoruz, yaşamamız lazım özümüzü, ayırmadan yarınlara bakan gözümüzü, merhametten sevgiden çevirmeden yüzümüzü  açık tutalım gönlümüzü gören kalp gözümüzü ozaman ereriz vefaya , veren el ol, alan elden üstündür hep, unutma yaşa benlğini yaşat özünü.Sev Kırşehir’liyi yine sev Kırşehir’i.

Kırşehir’li gözüyle bakan Kırşehir’e selam olsun.

Saygılarımla

Ünal KAYA