Ünal KAYA
unalkaya40@hotmail.com
Okumuşun Cahili Olurmu?
19/05/2013 Merhaba sevgili
okurlarım.Yine sizlerle birlikteyiz.
Özlemini çektiğimiz günler,
toplantılar, kültürel faaliyetler, türkülerimiz ve sizler.
İçimizdeki Ben olma aşağalık
kompleksini hale üzerimizden atamıyoruz.Önce sizlere bir örnek vererek yazıma
başlamak istiyorum.Anadoluda yaşayan bir adam günlerden bir gün oğluna derki ! “oğlum sen adam olamazsın” oda babaya
dönerek baba ben adam olacağım der.Günler ayları aylarda yılları kovalarken
babanın adam olamazsın dediği oğul okur makam mevki sahibi olur ve bir ile Vali
olarak atanır.Emrinde bulunan kişilere emir verir “Filanca köye gidin, filanca kişiyi alın getirin” der.
Tabi apor topar varıyorlar
babayı alıp Vali beyin makamına getiriyorlar.Koltuğa kurulmuş vaziyette oturan
oğul babasına, “Baba bak bana hani sen
demiştin ya adam olamazsın diye, işte bak ben Vali oldum” der.
Babası şaşkın bir şekilde
Vali olan oğluna şu sözlerle cevap verir “Oğlum
ben sana Vali olamazsın demedim, ben sana adam olamazsın dedim” diyerek
ekler “Eğer sen adam olsaydın babanı
ayağına getirttmezdin, babayın ayağına sen gelirdin”der.
Ne güzel bir kıssadan hisse
demi ?
Demekki okumak makam mevki
sahibi olmak ADAM OLMAK anlamına gelmemektedir.
Geçtiğimiz günlerde Ahi Evran
Üniversitesi Rektörlüğü tarafından UNESCO’nun katkılarıyla düzenlenen ve
13-14 Mayıs 2013 tarihinde Üniversitemizin Fen Edebiyat Fakültesi Konferans
Salonları’nda gerçekleştirilen “Uluslararası Bozkırın Tezenesi Neşet Ertaş
Sempozyumu”düzenlendi fakat bu
organizasyon hiçbir ulusal basında
beklenilen ölçüde rağbet görmedi.Bu organizasyon başlamadan önce bana
bir mail geldi.Bozlak kültürü ile alakalı, Kırşehir ile alakalı çalışmalarımın
takdire şayan olduğunu dile getiren sempozyum koordinatörü Ahi Evran Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı
Bölümü Başkan Yardımcısı Doç.Dr. Salahaddin BEKKİ bey bu sempozyumun reklamını
benim iyi yapacağım kanısında olarak yardım talebinde bulunmuştur.İşin acı
tarafıda şudur ki bizler kimsenin reklamcısı değiliz.Bizler ismimizin önünde Dr.
Kelimesi yazmasada Allah’ın izniyle çok
işlere, çok başarılara imza attık.Gerek Türkiye’de kaldığım dönemlerde gerekse
Avrupada yaşadığım 8 senemde. Uzatmayalım ben tekrar maile
maille cevap vererek hocaya teşekkür ettim.Bu program içeriğinde ne gerekiyorsa
gerek konuşmacı olarak gerekse o sempozyumun içeriğine içerik katarak katkıda
bulunmak istediğimi yazdım.Fakat ne mailime bir cevap geldi nede o sempozyuma
katılmam için bir davet geldi.
Sonrasında bu sempozyum
yaklaşırken beni bir Büyükşehir Belediyesinde Kültür Müdürü abimiz aradı,
Ünal’cığım bu sempozyum için neler hazırladın deyince şaşırdım.Çünkü abimizinde
benden çok beklentisi vardı. Senin o programda olman lazım demişti.Bende”Abi bize katılım için davetiye bile
gelmediki içerik hazırlayalım” dedim. vedalaşarak telefonu kapattık.
Aradan 2 saat geçti Ahi Evran
Üniversitesi Rektörlüğü Halkla ilişkilerden bir bayan arkadaşımız aradı gayet
ilgili ve alakalı bir şekilde Dünya Kırşehirliler Dernek Başkanım sayın Ünal
bey diyerek benden adres istedi.Birgün sonra kargo geldi ve sempozyumu izlemek
için içerisinden davetiye çıktı.
Davetiye bana geldi tarih 10
Mayıs Cuma, Sempozyum 13 Mayıs Pazartesi.Öncelikle ilgi alakaları için teşekkür
ediyorum.Sanırım Kültür Müdürü abimiz bahsettiki beni arayıp gönderdiler.
Bizlerin bu programa 3 gün
içinde katılma şansımız yoktur.Sonuçta bizlerinde önceden planlanmış plan ve
toplantılarımız vardır.Zaten cumartesi Antalya’daki programa katılmak üzere
uçakla Antalya’ya geçtim, Pazar program vardı Hatay’daki patlamadan dolayı
iptal ettik.Pazartesi sabah İstanbul’a dönmem lazımdı.Geri öğlen Kırşehir’e
gitme gibi bir lüksüm olamazdı.Çünkü çalışıyorum önceden planlanmayan programa
katılama gibi bir lüksümde olamazdı.
Konuşmacı değiliz,
araştırmacı olarak çağırmadılar artı Neşet Ertaş’ın benimle özel anıları var
bunlar içinde çağıran olmadı.
Bol bol Prof. Bol bol Doc
lerimiz vardı zaten biz olsakta olurdu olmasakta.
Ankara’ya Kırşehir Zirvesi
toplantısına Sayın Vekilimiz Abdullah Çalışkan tarafından çağrıldık.Tabi
bizlerin dernek faaliyetleri, kültürel ve görsel basındaki Kırşehir’i tanıtıcı
programlar yapmamız Kırşehir halkının her zaman takdirini kazanmıştır.Bizler
siyasette koşturmak için çaba harcamıyoruz.Bizler gönülden, kalpten ve hiçbir karşılık
beklemeden bu memlekete hizmet ediyoruz etmekde zorundayız.Bazı zaman
minibüslerle bazı zaman otobüslerle bazı zaman yürüyerek Kırşehir tanıtımları
yapıyoruz.Gerçekten kolay olmayan işleri imkansız ve kişisel gayretlerimizle yapıyoruz. O günkü toplantıda programı
içerğini dinledik, yapılmış faaliyetler anlatıldı, yemek yedik, sevdiğimiz
insanlara merhaba dedik ve o zirveye bir katkımız olmadan geri döndük İstanbul’a
geldik.Bu toplantıyı organize eden Vekillerimize,Valimize, Belediye
Başkanımıza, Federasyon Başkanımıza, Vakıf Başkanımıza ve iş adamlarımıza ayrı
ayrı teşekkür ediyorum.
Kırşehir Zirvesinde, beni
yıllardır yaptığım hizmetlerimle takip ve takdir eden bir Prof. Hocamla tanıştım.Çok
mutlu oldum kendileride beni yakından tanımakdan mutlu olduklarını ifade
ettiler.
Önceden bir üniversitenin
Rektörünün Kırşehir’li olduğunu o ilin Prof.Dr Milletvekili abimizden
öğrenmiştim.Çok mutlu olmuş gurur duymuştum.
Kırşehir Zirvesinde beni
yakından takip eden tanıştığım Prof. Hocamla birlikteyken tanışmayı arzuladığım
bir ilin Üniversitenin rektörü hemşerimiz geldi.Hocam rektör hemşerimizle
tanıştırdı.
Ve dediki hocam bak işte
Kırşehirli olmaktan gurur duyduğum gurur kaynağı bir hemşerim Tv Program
Yapımcısı ve Dünya Kırşehirliler Dernek Başkanı Ünal Kaya deyince ben memnun
oldum hocam diye yüzümdeki güleryüzlü tebessümü görmenizi isterdim.Sanki
dünyalar benim olmuştu sonuçta Kırşehirli bir gururumuz vardı karşımda.
Rektör hocamız yanında
bulunan 2 arkadaşı vardı onlarda sanırım Prof. İdi.Bak dedi ordakine Dünya
Kırşehirlilermiş bizde EVRENDEKİ KIRŞEHİRLİLER DERNEĞİ ni kuralım dedi alay
ederek güldüler.Zaten o ortamda durmanın yeri yoktuda bizlere.
İşte okumak makam mevki
sahibi olmak demek adam olmak demek değildir.
Sadece unvan alırsınız ama
şunu söyleyim içimden gözyaşları döktüm.O Rektör hemşerimiz benim onurumu
gururumu kırmıştı.Kırşehire olan şevkimi kırmıştı, hizmet aşkımı söndürmüştü.Hani
biz”Yaradılanı severdik Yaradandan ötürü”
İşte sayın hemşerilerim
herkes ben olma derdinde olduğu için kendilerinden önde giden birini
istemezler.Ben önde gitsem ne olacak dedimya ben Belediye başkanı, parti
başkanı olmak istemiyorumki.Ben hizmet edersem memleketim bu hizmetlerden
faydalnır, bu hizmetlerden Kırşehir halkı kazanır.
Bu bahsettiğim Rektör Kırşehir
Ahi Evran Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Kudret SAYLAM değil.Hani başta Neşet
Ertaş sempozyumundan örnek verdim ordn örnek verdim diye bu bahsettiğim
Rektöründe Kudret Hoca olduğunu algılamayın Kırşehir harici başka ilde Rektör.
Şunu demek istiyorum sayın
hemşerilerim.Ne olursanız olun, makam mevki sahibi dahi olun ama özünüzden
kişiliğinizden ödün vermeyin.
Neşet Ertaş sempozyumunda
olsaydım Prof ünvanı almayacaktım.
Kırşehir Zirvesinde
tanıştığım Rektörümle olsaydım ordada dekan olmayacaktım.
Bendeki sadece Kırşehir
sevdası bendeki sadece Kırşehir sevgisi.Yaradanım sana sığınır sana
güvenirim.Benim yaptığım ve yapacağım hizmetlerimden insanlara mahcup eyleme.Geriye
baktığımda kimse ardımdan kötü söz söylemesin.Biz olma şuuruyla bizleri
şuurlandır.Manevi milli değerlerimizden bizi yoksun eyleme.Hayır ve şer
odaklarında her zaman bizleri hayırdan yana eyle.Darda kalmışlara rahatlık,
zorda kalmışlara sabır ihsan eyle.Ey yüce mevlam sen yeri ve göğü yaratansın,
şüphesiz senden geldik sana geleceğiz, bu nedenle her daim iyilik eden
kullarından eyle.3 Günlük dünyada bizlere 5 günlük sefa sürdürme bizlere
helalından doğru yoldan rızık kazanmamız için yarıdm eyle, senki bizleri duyan
işitensin Allah’ım.Bizleri gördüğümüzden geri koyma, mevki makam sahibi olan
insanlarımıza güler yüzü ve hayır hizmetlerini daim eyle, sen beni kötü
işlerden ve kötü yollardan uzak tutu yarabbim .(amin)
Makam yerine her zaman
insanlığımın, kişilğimin olmasını isterim.Çünkü KIRŞEHİR halkına söz verdim çok
hizmet edecek günlerim var.
HEDEFE YÜRÜYEN ADAM OL YETER Ne hakim, ne savcı, ne de doktor ol
Rabbim yar ve yardımcınız
olsun gülen yüzünüz solmasın.
Hoşçakalın..
Saygılarımla Ünal KAYA
|
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
Şartlar Olmamızı Gerektiriyorsa MİLLETVEKİLİ'de Oluruz. - 28/08/2014 |
Çok ŞÜKÜR Allah'ım !.... - 15/04/2014 |
Yardımlaşma ve Dayanışma,Ayrışma ve Kutuplaşmayamı Gidiyor - 24/03/2014 |
Kime ne için NEŞET ERTAŞ ödülü verildi anlamış değiliz - 21/10/2013 |
SAHİ BİZ KİMİN ADAMIYIZ ? - 23/06/2013 |
ÖZÜR DİLİYORUM - 03/06/2013 |
SİYASET İÇİN DERNEK KURULMAZ - 18/04/2013 |
DÜZENİN İÇİNDEKİ DÜZENSİZLİKTE RAFTAKİ SAKLI “KUL HAKLARI” - 13/03/2013 |
NEŞET ERTAŞ’a VEFAMIZ OLMALIYDI - 29/01/2013 |
Devamı |