Ünal KAYA
unalkaya40@hotmail.com
SOSYAL TOPLUM VE MİLLİ MİRAS
04/06/2012 Nedenini bilemediğimiz hizmet noktasında, önce kendime soruyorum
sonrada bizler gibi hizmet eden sivil toplum kuruluşlarına seslenmek istiyorum. Hat safhaya gelen bir konu üzerinde derince düşündüm, düşündükçe
aklıma gelenleri yazmak zorunda kaldım. Kuruluş ve gaye amacı birlik ve beraberlikteliği korumak adına
kurulan sosyal toplum kuruluşları, bazen adından ayrı yapılanmaya girerek
kişileştirilmiştir.Hizmet aşkıyla hizmet edip kimlik borcunu ödemek adına adım
atan hemşerilerimizide takdire şayan bir şekilde hayranlık içinde izliyor ve
destekliyorum. Uç safhadan üç safhaya mı gelmek iyi, yoksa üç noktadan uç
noktaya varmak mı ? Ben diyorum ki ! önce üç noktadan başlayıp birleşerek uç noktaya
varalım.Eğerki birliğimizi düzenimizi korursak, kıskançlık ve hasetlikten uzak
durursak zirveye varacağımıza hiç şüphemiz olmasın. Sosyal toplum bilincini iyi bilip aneliz etmemiz lazım.Toplum
bilinci olmayan insan, elbisesiz insan gibidir.Durgun sularda akarken, bir gün
çağlayan ırmaklara düşeceğimizinde şüphesi olmasın; yüzmeyi bilmezsek vay
halimize demekki yüzmeyide öğreneceğiz. Bu nedenle hizmet mekanizmaları birbirlerinin dönen çarkını
durdurmak yerine, o çarka bir çarkda kendileri eklemedilerdir.Sosyal toplumu
temsil eden kişi ve kişiler bazen siyasete girebilirler.Siyasete girerken şahsi
görüş ve emellerine temsil ettikleri sosyal toplum kuruluşlarını alet
etmemelidirler.Farklı kulvarlarda ve partilerde yer alan önceden sosyal toplam
kuruluşlarında başkan ve yöneticilik yapmış kişiler, memleketinin sosyo
kültürel katkılarında kendi öz çıkarlarından önce memletinin öz çıkarlarına
fayda sağlamalıdırlar. Siyasete giren dünü dünde bırakıp kaybolan bir sürü insan gibi
bugün ve yarında bu mevkilere gelenlerin kaybolmayacaklarını kimse
söyleyemez.Çünkü arkasında bir eser bırakmayan insanlar sadece zamana karşı
yaşarlar zamanları doldumu vatandaş affetmez çekip giderler.Ama tam tersini
düşünmek gerekirse, kendi toplumuna hizmet eden güzel eser bırakanlar ölüp
gitseler bile geride bıraktıkları ölümsüzler yani hayır ile anılacakları
eserler daime yaşar ve yaşatılır. Bir garibe yardım ettimi, bir yetime iş buldumu, bir açı
doyurdumu, bir öksüzün yüzünü güldürdümü Yüce Allah’da hem bizlerin hemde
memleketimizin yüzünü güldürür.Sayısız nimetlerle dolu memlketimizin
sahipliliğine sahip çıkarsak bir KIRŞEHİR daha olur.Kırşehir’i düşündümü akla
zarar veriyor.Neyimiz yokki her şey var ama sadece olmayan bizler yani
KIRŞEHİRliler. Değerimize değer katacak bizlere Kırşehir bilinciyle
şuurlandıracak mekanizmalarda, kültür ve yardımlaşma tabelasına sahip sosyal
toplum kuruluşlarıdır.Her dinlediğim sosyal toplum kuruluşu yöneticileri
Kırşehir’le başlayan parayla biten cümlelerle bizleri karşılıyorlar.Halbuki
Kırşehir ile başlayan Kırşehir ile biten cümlenin hem başlangıcında hem
devamında hemde bitiminde zaten maddi miras var, yeterki akıllarını
kullansınlar.Eğer memleketlerinin öz değerlerine sahip çıkarlarsa fazlasıyla bu
maddi milli miras KIRŞEHİR’de mevcuttur. Anlamadığım aklımın almadığı bir konuda, ben oluyum bilinci ile
yaşamak.Herkes ben olursa Biz kim olacak? Biz olmazsak nasıl büyürüz nasıl
kitleler haline geliriz.Ben oluyum lafı bana artık BIKKINLIK VERİYOR ben
kelimesi ÇEKİLMİYOR ARTIK!... Sosyal toplum kuruluşu yöneticileri nedense hep ben oluyum
derdindeler; birbirlerini çekemiyorlar. Düşünüyorumda hizmet gaye sanki başka
yöneymiş gibi geliyor.Ama kuruluş ve işleyişleri hep aynı hedef hep aynı yoldur.Aynı
olmayan tekşey BEY’inler, yani bey oluyum ben oluyum sevdası ve kafa
yapılarıdır.Aman o ön plana çıkmasın aman bu olmasın falan filan.Fındık
kabuğunu doldurmayacak kadar boş laflar.Boş laflarla değirmenler bile dönmüyor
artık. Ahi Evran-ı Veli’nin yolunda isek, Ahlaklı olmak zorundayız sağlam temellere oturmak için. Akıllı olmak zorundayız başarılı yarınlara varmak için. Bilimli olmak zorundayız ahlaklı, akıllı çalışıp bilimli ve
bilinçli şekilde üretmek ve yaşamak için. Eğer Kırşehir’liysen sende, Ahi Evran yolunda yürüdümü,
esnaflığını öğrendimi sosyal toplam kuruluşunu kıskanmadan bıkkınlık vermeden
yönetebilirsin. Şaşma yolundan kendine güveniyorsan, aşma haddini büyüğünü
biliyorsan, koşma boş kulvarda sen ecdadını tanıyorsan, sakın ecdadını tanımayanlardan
olma diyor; Şeyh Edabali’nin, Osman Bey’e verdiği nasihatı hatırlatmak
istiyorum. Ey
Ogul ; İnsanlar Vardır Şafak Vaktinde Doğar ,Akşam Ezanında Ölürler.Avun
oğlum avun, güçlüsün , kuvvetlisin, akıllısın , kelamlısın ama ; bunları nerede
ve nasıl kullanacağını bilmezsen , sabah rüzgarında savrulur gidersin . Öfken ve nefsin bir olup aklını yener .Daima sabırlı, sebatlı ve
iradene sahip olasın . Dünya senin gözlerinin gördüğü gibi büyük değildir.Bütün feth edilmemiş
gizemler, bilinmeyenler, görülmeyenler, ancak senin fazilet ve erdemlerinle gün
ışığına çıkacaklardır. Ananı, Atanı say, bereket büyüklerle beraberdir.Bu dünyada inancını
kaybedersen yeşilken çorak olur,çöllere dönersin . Açık sözlü ol. Her sözü üstüne alma, gördün söyleme, bildin bilme,sevildiğin
yere sık gidip gelme kalkar muhabbetin itibarın olmaz. Üç kisiye acı ; Cahiller arasında ki alime, zengin iken fakir düşene, hatırlı
iken itibarını kaybedene. Unutma ki! yükseklerde yer tutanlar, aşağıidakiler gibi rahat değildir. Haklı olduğunda mücadeleden korkma. Bilesin ki! Atın iyisine DORU, Yiğidin iyisine DELİ Derler. Şeyh Edebali’nin bu duygu yüklü sözleriyle, Rahmetle
anıyoruz.Kırşehir, Mucur, İnanç Köyün’de de
geçtiğimiz günlerde anılmıştır. Yaşanacak
ve söyleyecek sözleri özetle Şeyh Edebali, Osman Bey’e söylemiş.Bizlerde bu
sözlerden çok ders çıkartmamız lazım.Aklımız var her şeyi zaten biliyoruz ama
tek bilmediğimiz, dünü dünde yaşadığımız, bugünü bitirmek üzere olduğumuz,
yarını ise var olmak ve olmamak arasında, bir nefes ömrümüzün olduğudur. Yaşıyorsak,
yaşatmalıyız. Yaşatıyorsak, BİRLİKTE olmak zorundayız.Yani BİZ olmalıyız, BİR
olmalıyız ve Kırşehir’e gönül vermeliyiz. Gerisi
gelir inşallah.
Saygılarımla Ünal
KAYA |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
Şartlar Olmamızı Gerektiriyorsa MİLLETVEKİLİ'de Oluruz. - 28/08/2014 |
Çok ŞÜKÜR Allah'ım !.... - 15/04/2014 |
Yardımlaşma ve Dayanışma,Ayrışma ve Kutuplaşmayamı Gidiyor - 24/03/2014 |
Kime ne için NEŞET ERTAŞ ödülü verildi anlamış değiliz - 21/10/2013 |
SAHİ BİZ KİMİN ADAMIYIZ ? - 23/06/2013 |
ÖZÜR DİLİYORUM - 03/06/2013 |
Okumuşun Cahili Olurmu? - 19/05/2013 |
SİYASET İÇİN DERNEK KURULMAZ - 18/04/2013 |
DÜZENİN İÇİNDEKİ DÜZENSİZLİKTE RAFTAKİ SAKLI “KUL HAKLARI” - 13/03/2013 |
Devamı |